Merkezimiz, Amerikan Mikrobiyoloji Derneği (ASM) tarafından düzenlenen online konferansta, dört farklı projeyle poster sunumu yapan tek Merkez oldu. KUISCID Merkez Laboratuvar Uzmanı Dr. Gülen Esken, Doktora Öğrencilerimiz Cansel Vatansever, Jale Boral ve Master öğrencimiz Gizem Babuçcu’yu tebrik ederiz.
Dr. Gülen Esken: NAC-Ag2 Kaplı Nanoparçacığın SARS-CoV-2 üzerindeki Anti-viral etkisi
Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2), COVİD-19’a neden olan oldukça bulaşıcı ve patojenik bir ajandır. Günümüzde, bu hastalığın klinik sonuçları çok çeşitlidir ve tedavisi dünya çapında araştırılmaktadır. Gümüş nanoparçacık antiviral etkileri birçok çalışmada gösterilmiştir. N-Asetil-L-Sistein kaplı Ag2S nanoparçacıkların (NAC-Ag2S), farklı kanser hücre hatları üzerinde terapötik etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmada, NAC-Ag2S’nin SARS-CoV-2 üzerinde antiviral ektilerine bakılmıştır. Sonuç olarak, bu çalışmada NAC-Ag2S’nin SARS CoV-2 enfeksiyonuna karşı anti-viral etkisi tanımlanmıştır. Bununla birlikte, NAC-Ag2S’nin viral bağlanma ve penetrasyon süreci üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı gösterilmiştir. NAC-Ag2S SARS-CoV-2’nin viral replikasyonunu engellendiği düşünülmektedir. Bulgularımız, NAC-Ag2S’nin SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı alternatif bir tedavi olarak kullanılabileceğini desteklemektedir.
Sunulan posterin detayları için tıklayın.
Cansel Vatansever: Kolistin Maruziyetine Klebsiella pneumoniae Persister Hüclerinin Yanıtı
Klebsiella pneumoniae’nın sebep olduğu enfeksiyonlar yüksek ölüm oranı nedeniyle dünya çapında yükselen bir tehdit haline gelmiştir. Çoklu ilaç dirençli K.pneumoniae enfeksiyonlarının tedavisi için yaygın olarak kolistin antibiyotiğinin amikasin ve meropenem ile kombinasyonu önerilmiştir. Direnç sorununun yanı sıra, persister hücreler gün geçtikçe büyük bir sorun haline gelmeye başlamıştır. Persister hücreler, antibiyotik direncine sebep olmaları ve enfeksiyonların tekrarlanmasındaki rolleri nedeniyle büyük bir önem taşımaktadırlar. Çoğunlukla geleneksel antimikrobiyal tedaviler persister hücrelerin ortadan kaldırılması için yetersizdir. Çalışmamızın amacı iki farklı şekilde oluşturulmuş K.pneumoniae persister hücreleri üzerinde kolistin, meropenem ve amikasin antibiyotiklerinin öldürme aktivitesini belirlemektir. Çalışmamızın sonucuna göre, kolistin tarafından indüklenen persister hücreler için en etkili antimikrobiyal amikasindir. K.pneumoniae tedavisi sırasında amikasin kombinasyon tedavisi en iyi yaklaşım olabilir. Belirli koşullarda ortaya çıkan persister hücrelerin yapılarına özgü özel hedefli tedaviye, direnç sorunun önüne geçmek ve tedavi başarısını arttırmak için büyük ölçüde ihtiyaç vardır.
Sunulan posterin detayları için tıklayın.
Jale Boral: ‘In Vivo ve In Vitro ortamda Acinetobacter baumannii’nin Colistin Maruzatına Adaptasyonu’
In vivo ve in vitro ortamda Colistin maruzatına karşılık Acinetobacter baumannii’nin adaptasyon sürecinin ele aldığındığı bu araştırmada; izolatların Colistin’e duyarlı, dirençli, tolerant ve laboratuvar ortamında direnç kazanmış hallerinin morfolojik ve moleküler düzeydeki farklılıkları gözlemlenmiştir. Araştırma sonuçları A. baumannii’nin düzenli olarak Colistin’e maruz bırakıldığında pmrA, pmrB, pmrC gen ekspresyonlarında ve hücre membranının geçirgenliğinde değişiklikler gösterip Colistin maruzatına adapte olduğu ve kazandığı direnci süregelen antibiyotik maruzatında kaybettiği gözlemlenmiştir.
Sunulan posterin detayları için tıklayın.
Gizem Babucçu: Candida albicans’a Karşı Nötrofil Yanıtının Erken Dönemde İncelenmesi
Candida albicans, insanlarda kan dolaşımı enfeksiyonuna sebep olan başlıca mantar türüdür ve normal mikrobiyotanın bir elementidir. Genetic ve çevresel faktörlerin ortamda bulunmasıyla bu patojen, insan yaşamını tehdit eden kan dolaşımı enfeksiyonuna (kankidemi) sebep olmaktadır. Nötrofiller ise kandidemiye karşı en etkili ve önemli savunma hücrelerimizdendir. Nötrofillerin, C. albicans’ın sebep olduğu enfeksiyonun değişen aşamalarına verdiği cevaplar henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Özlem Doğan ve ekibi, nötrofillerin C. albicans’ın farklı fenotiplerine karşı erken dönemdeki yanıtını, moleküler ve hücresel bakış açılarıyla araştırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, nötrofiller primer olarak oksidatif mekanizmalarını, granüler enzimlerini ve fagositik etkilerini kullanarak C. albicans hif formunu elimine etmeye çalışmakta ve nötrofiller ilk 1 saat içinde patojene karşı maksimum yanıtı göstermektedir.
